CEMİL KILIÇ`IN GÖREVDEN ALINMASINI İSTANBUL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ ÖNÜNDE PROTESTO ETTİK

Eğitim-İş olarak, yöneticimiz, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni ve ilahiyatçı Cemil Kılıç’ın, MEB tarafından görevden uzaklaştırılmasını, İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü önünde protesto ettik.

Genel Başkanımız Orhan Yıldırım, Genel Sekreterimiz Ebru Sungar, İstanbul Şubelerimiz ve Konfederasyonumuz Birleşik Kamu-İş Genel Başkanı Mehmet Balık’ın katılımıyla gerçekleştirilen basın açıklamasında, “Tetikçi, yandaş basın eğitimden elini çek”, “Laik, bilimsel, çağdaş, karma eğitim”, “Cemil Kılıç yalnız değildir” pankartları açıldı.

Genel Başkanımız Orhan Yıldırım’ın burada yaptığı açıklama şöyle:

“Adına gazete demekten imtina ettiğimiz Akit, bugüne dek birçok muhalife yaptığı gibi bu kez bir yoldaşımıza, kıymetli bir eğitimciye iftira atmıştır.

Sendikamızın İstanbul 4 No’lu şube yöneticisi, kıymetli Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni ve ilahiyatçı Cemil Kılıç, bu paçavra dahi olmayan gazetenin manşetinde “din düşmanı” ilan edilmiştir.

Akit, bu iftirayı Cemil hocamızın sosyal medyada herkese açık paylaşımlarından yola çıkarak yapmıştır.

Yıllarını dini öğrenmeye ve öğretmeye adamış olan Cemil Kılıç, kendi bildiklerini fikirlerini paylaşmış ve dine dair konuşmayı tekeline almaya çalışanların hedefi olmuştur.

Sonrasında yaşananlar ise ne yazık ki daha vahimdir. Koskoca Milli Eğitim Bakanlığı, Akit’in skandal manşetinin hemen sonrasında Cemil hocayı görevden uzaklaştırmış ve hakkında idari soruşturma başlatmıştır. Yaşanan tam olarak şudur: Akit hedef göstermiş, MEB vurmuştur.

Üstelik soruşturmanın yürütülme biçiminin de Akit’ten bir farkı olmamıştır. 3 saat boyunca müfettişlerin sorgusuna maruz kalan Cemil Kılıç’a sosyal medya paylaşımları gösterilmiş ve “Niye yazdın?” diye sorulmuştur.

Üstelik bu soruşturma ile baskı altına alınmak istenen sadece Cemil Kılıç’ın fikir özgürlüğü de olmamıştır. Bir sendika yöneticisinin yaşadığı ülkenin sorunlarına dair açıklamalar yapmasına “Sen kamu çalışanısın” diye karşı çıkmak, kamuda çalışanlar ülke sorunlarıyla ilgilenmesin ve konuşmasın, sendikalar sus pus otursun demektir.

Sendika yöneticisi olmayıp, kamu çalışanı sıfatı taşıyan ve AKP’nin partizanlığını yapan, yani siyasi açıklamada bulunanlara ilişkin hiçbir soruşturma başlatmayan MEB, siyasi açıklama yapmanın değil, iktidarı eleştiren siyasi açıklamalar yapmanın yasak olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur.

İlerici kamuoyunun malumudur ki; Cemil Kılıç, dine değil dini yalan yanlış anlatanlara karşıdır. Cemil Kılıç gibi yıllarını bu öğretiye vermiş isimlerin fikirlerini söylemesi değil, din üzerinden siyasi güç, maddi kazanç sağlayan kişiler engellenmelidir. Tehlikeli birilerini arıyorsanız, dini siyasileştirenler, şov malzemesi yapanlar, mezhep yarışlarıyla toplumu kutuplaştıranlara bakmalısınız.

İslami terör örgütlerinin insanlığı yasa boğan her saldırısının, çağdaş yaşama müdahaleyi hak gören yobazların çıkardığı her skandalın ardından “Gerçek İslam bu değil!” diye dolaşanlar, gerçek İslam’ı, bir kez de onu öğrenmeye yıllarını ayırmış ve öğretirken de çağın kazanımlarından ödün vermeyen Cemil hocamızdan dinlesinler.

İnsanların fikir özgürlüklerine, itiraz etme haklarına, sorgulama yetilerine düşman olan Akit ve onun zihniyetindekiler bilmelidir ki, bu IŞİD söylemleri, bu hedef gösterme alçaklığı, aklın gücünü bastıramaz, fikir insanlarını susturamaz. Laik, bilimsel, çağdaş, kamusal, parasız ve karma eğitimi savunan Eğitim-İş’liler yandaş, tetikçi basının eğitime el uzatmasına izin vermez.

Eğitim-İş olarak altını çiziyoruz: Üyemiz olmasa dahi hiçbir eğitimciyi karanlık yobazların pençelerine bırakmayacağımız gibi, yoldaşımız Cemil Kılıç’ın da sonuna kadar yanındayız! Haklı ve doğru kavgamıza, dini siyasete alet edenler ile bunlara tetikçilik yapan satılmış kalemler kırılana kadar devam edeceğiz. Herkes öğrenecek ki sendika yöneticimiz ve iyi bir Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni olan Cemil Kılıç, yalnız değildir.”