Dolar : Alış : 32.4527 / Satış : 32.5111
Euro : Alış : 34.8255 / Satış : 34.8882

HAVA DURUMU
hava durumu

istanbul

- Hoşgeldiniz - Sitemizde 25 Kategoride 648 İçerik Bulunuyor.

HABER

2014-2015 EĞİTİM ÖĞRETİM YILINDA EĞİTİMİN ÖZELLEŞTİRİLMESİ

14 Ekim 2014 - 1.635 views kez okunmuş
Ana Sayfa » Makale»2014-2015 EĞİTİM ÖĞRETİM YILINDA EĞİTİMİN ÖZELLEŞTİRİLMESİ

Her eğitim öğretim yılının başında okullarımız değişik sorunlarla açılır. Bunların başında öğrencilerin sınavsız kayıt yapılan okullara kayıt yaptırabilmek için, adres değiştirme yoluna giderek, okullara bağışlar yaparak veya araya hatırlı kişiler koyarak, göreceli olarak iyi bilinen okullara insanlar çocuklarını kayıt ettirirlerdi. Kitaplar okullara geç gelir veya yeni basılan kitapların yanlışları tartışılırdı. (Doğal olarak bu sorunlar emekçilerin çocuklarının gittiği devlet okulları için geçerlidir)

Fakat 2014-2015 eğitim öğretim yılına girdiğimizde geçmiş yıllarda dillendirdiğimiz bu sorunlar çok hafif kaldı. Siyasal iktidar eğitimin özelleştirilmesi ve gericileştirilmesi yönünde karşı devrim yaptı diyebiliriz.

‘’Dershaneleri kapatacağız. Bu kurumlar haksızlığa yol açıyor’’ diyen AKP dershanelerden özel okula dönüşenlere teşvik vererek, devlet okullarında okuyan öğrencilere vermediği desteği, özel okullara gidecek öğrencilere vererek daha büyük haksızlığa yol açmıştır. AKP Cemaat ile arasındaki iktidar savaşında, cemaatin ekonomik yollarını tıkayıp eğitimin özelleştirilmesiyle kendi yandaşlarına yeni ekonomik alanlar açmak istemektedir. TEOG sınavı ile kasıtlı olarak bir kaos yaratıldı. 135000 öğrenci tercih işlemi yapmadığı için, özel okullara yönlendirilmek amacı ile ya İHL’lerine ya da adreslerine çok uzak okullara yerleştirildiler. Anadolu Lisesine yerleşemeyen öğrencilerin büyük bir bölümü istemedikleri okullara kayıt yaptırmak zorunda kaldılar. MEB ya benim istediğim okulda, (imam hatip) istediğim eğitimi alıp yörüngeme gireceksin (AKP’nin yörüngesine) ya da parasını verip istediğin okulda okuyacaksın, hatta özel okula gidersen ben sana biraz yardımcıda olurum, hiçbirini istemiyorsan sana okul lazım değil sen açık liseye git diyerek, bilimsel eğitimi devletin okullarında almak isteyenlere kısaca yakamdan düş seninle uğraşamam demeye getirdi.

Bu öğretim yılı özelleştirme için başlangıç, budan sonraki yıllarda özel okullara gideceklere verilen desteğin artmasıyla eğitimin özelleşmesi daha da yaygınlaşacak. Hatta ileriki süreçte var olan devlet okullarının özel şahıslara veya kurumlara 10 yıllığına kiraya verilebilmesinin önü sözüm ona dershane kapatma yasası adı altında kanunlaştırıldı.

İlgili Kanun Hükmündeki Madde:

Mülkiyeti Hazineye ait ve Millî Eğitim Bakanlığına tahsisli taşınmazlar üzerindeki okul binalarının tamamı veya bir kısmı ile bu binaların eklenti ve bütünleyici parçaları, eğitim ve öğretim faaliyetlerinde kullanılmak üzere, ilk yıl için 29/7/1970 tarihli ve 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun 29 uncu ve 31 inci maddelerine istinaden yayımlanan Emlak Vergisine Matrah Olacak Vergi Değerlerinin Takdirine İlişkin Tüzük hükümlerine göre hesaplanan emlak vergisine esas asgari metrekare birim değerinin yüzde biri tutarındaki bedel üzerinden 2886 sayılı Kanunun 51 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendine göre, pazarlık usulüyle, on yıla kadar yukarıda belirtilen şartlarda Millî Eğitim Bakanlığınca kiraya verilebilir.
Bu madde kapsamındaki Millî Eğitim Bakanlığına bağlı okul ve eğitim kurumlarında bulunan ve ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde kiralanan kantin, salon, açık alan ve benzeri yerlere ilişkin kira sözleşmeleri, Millî Eğitim Bakanlığınca belirlenen eğitim-öğretim dönemi sonu itibarıyla, fesih tarihinden önceki dönemlere ilişkin bedeller tahsil edilmek suretiyle ve tazminat alınmaksızın feshedilir. Bu durumda, okul-aile birliği ve işleticiler tarafından herhangi bir hak ve tazminat talebinde bulunulamaz.
Mülkiyeti 10/12/2013 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun eki (II) sayılı cetvelde yer alan kamu idareleri ile mahallî idarelere ait olan taşınmazlar da Millî Eğitim Bakanlığının talebi üzerine bu madde kapsamında değerlendirilebilir.

Her geçen gün yoksul halk kitlelerinin yaşam alanını daraltan iktidar, şimdide dar gelirli ailelerin çocuklarının nitelikli bir eğitim alarak kendilerine iyi bir gelecek sağlamasını engellemektedir. Devlet okullarındaki eğitimi her geçen gün niteliksizleştirerek bu okullarda okuyan çocuklarımızın önü kesilmektedir.Siyasal iktidar eğitimi özelleştirerek genellikle orta ve dar gelirli ailelerin çocukları olan eğitim çalışanlarının iş güvenliğini kaybetmesine yol açacaktır.Atama bekleyen yüzbinlerce eğitimcinin yanına işini kaybeden eğitimciler eklenecektir.

Eğitim çalışanlarının birinci görevi, geleceğini karartacak bu uygulamaların önüne geçmek için mücadele çizgisini yükseltmektir. Bu mücadelede aynı tehlikede bulunan kamuda çalışan işçilerle mücadelesini ortaklaştırmak, başta sendikamız Eğitimİş olmak üzere tüm kamu çalışanları sendikalarının öncelikli görevidir. Çeşitli nedenlerle bu görevden kaçan sendika yönetimlerini uyarmak üyelerinin görevidir. Bu görev basit, günlük kişisel çıkarlara heba edilemez. Bu görev özelikle orta ve dar gelirli ailelerin çocukları olan öğretmenlerin geldiğimiz ve halen içinde olduğunuz sınıfa karşı tarihsel sorumluluğudur.Bizlerin yararlandığı kamusal nitelikli olmasa da bilimsel eğitimden bundan sonraki nesillerin yararlanabilmesi için bu şarttır.

YAŞASIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZ, YAŞASIN SINIF DAYANIŞMASI

                                                                                                                                                                                                                                           Ali Saraç

                                                                                       Eğitimİş İst.1 Nolu Şube Bşk.

Bu yazıyı paylaş
İlgili Terimler :