Yüzsüzlüğün Bu Kadarı

Yüzsüzlüğün Bu Kadarı
Kamuoyunda; sözleşme masasında memurları satmakla suçlanan, eğitim, eğitim çalışanları bir tarafa hükümet sözcülüğünü ellerinden bırakmayan sendikanın bir yöneticisi;
Yok, gezici, paralelci, ulusalcı, marksist, bölücü , din düşmanı hiç kimse yönetici olarak görevlendirilmemeli imiş… Yönetici görevlendirmelerinde günah keçisi ilan edilmişler, aslında tüm yöneticiler kendilerinden olsun diye bir talepleri yokmuş…
Evet siz günah keçisi değilsiniz günahın ta kendisisiniz… Yediğiniz hakkın da, haltın da altında kalacağınızı bildiğiniz için mi bu kadar rahatsızsınız? Üstelik bu yaptıklarınız din adına yapıyorsunuz dimi?
Sizden olmayanı gezici, paralelci, ulusalcı, Marksist, bölücü diye adlandırıp tamamını da dinsiz ilan edebilecek kadar zavallı ve din düşmanısınız…
Çoğunluk olabilirsiniz, yetkili olabilirsiniz fakat etkili asla olamayacaksınız. Çünkü sendikacılığın doğasında vardır hükümetle ayrı saflarda bulunmak. Ama siz omuz omuza, kol kola devam devam ediyor, hükümet sözcülüğünü elinizden bırakmıyorsunuz… Ha bir de akilsiniz di mi? Bu nedenle de ne istiyorsanız veriyorlar. Geçmişte birilerine verdikleri gibi. Yönetici atama yönetmeliği sizin istediğiniz gibi olsun ki baskı kurabilin, öğretmenin adaylığını bile mülakata bağladınız aday öğretmeni bağlamak için… Ne istediyseniz veriyorlar fakat nedense memur için, öğretmen için bir şey istemeye sıra gelince aklınıza bile gelmiyor istemek, gelse bile sus pus oluyorsunuz…
Bu nedenle siz sendika bile olamazsınız.
Madem öyle her yöneticiyi ya da adayını bir bir ziyaret edip bizim sendikaya geçin yöneticilik garanti diyenler kimlerdir? Görevden alınan yöneticilerin çoğunluğunun diğer sendikalardan olması da adalet gereği di mi? Ya da mülakatta neden hep siz başarılı oluyorsunuz da diğerleri olamıyorlar… Tamamen tesadüf ve takdiri ilahi di mi?
Allah aşkına bari bu pis oyunlarınızda alet etmeyin insanların inançlarını… Ama olur mu hak yolunda her şey mübah di mi? Hatta Hak’ka rağmen hak yemek, haksızlık etmek bile(!)…
Düne kadar kol kola değimliydiniz. Sizinle beraberken iyi idiler de şimdi mi kötü oldular paralelci dedikleriniz? Yoksa o zaman yamuk idiler de şimdi paralel olup sizden ayrılınca sizde sadece yamukluk mu kaldı?
Ha şu samimi geziciler var ya siz onların tırnağı bile olamazsınız… Çünkü o samimi insanlar ülkelerini seven insanlardı, onlarda sağ, sol, kapalı, açık, inançlı, ateist,.. ayrımı yoktu onlar sadece haksızlıklara, baskılara karşı bir oldular birlik oldular… O cami, içki, kapalı vatandaşa saldırı… safsatalarınız var ya şu görüntüleri bir yayınlasaydınız da herkes bir görse…
Hadi burayı bırakalım… siz ne demek istiyorsunuz: bu ülkede , paralelci, ulusalcı ve Marksist, insanlar yaşamamalı mı?
Ha bir de bölücüler demişsiniz… Aslında burası doğru… Çünkü bu ülkede asıl bölücü olan; paralelci, ulusalcı, Marksist… diye ayrım yapanlardır…
Aslın da Mevlana’nın şu sözü var ya;
“Ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol” bunu bir becerseniz var ya her şey düzelecek…
Bir de düşünüyorum da;;
’Bir lafa bakarım söz mü diye, bir de söyleyene bakarım adam mı diye’
Demiş ya alim:
Buna rağmen yine de bir şeyler söyleyip adam yerine koyalım istedim en azından kulsun(!), insansın diye… Bu kulluk keşke yaradanla sabit olsa…
Maksut BALMUK
Eğitim İş İst.1 Nolu Şube Y.K.Üyesi