TÜRKİYE DEĞİŞİYOR, YENİ TÜRKİYE OLUYOR…

Türkiye Değişiyor, Yeni Türkiye Oluyor…

–
İnsan düşünen varlık ya suç mu demeden kendini alamıyor bazen…
Cumhuriyetin nimetlerinden faydalanıp onunla hesaplaşmak nasıl bir şeydir akıl almıyor fakat düşündükçe kafalar karışıyor. Eskiden sadece laiklikle sorunları var deniliyordu ama sorun tek değilmiş meğer…
Bu uğurda öyle sinsi plan ve gayret var ki bir bir gerçekleşiyor maalesef…
Eğitime bir bakın önce okulların tabelalarını değiştiriyoruz (Anaokulu pembe, İlköğretim mavi, Ortaöğretim sarı olacak) diye okulların tabelalarından kuruluş yılları kalktı.
Ülkenin geçmişini bilmeyenlere sorun tüm okullar son yıllarda açılmış sanırlar. Ankara’da tarihi Gazi Lise bile “Altındağ Gazi Anadolu Lisesi” oldu…
Tabela rengi de yetmedi okulların türlerini değiştirdiler ve 12 yıl önceki adı taşıyan tek okul yok. İlköğretim okulları ilkokul+ortaokul oldu lise tabelalarının hepsine Anadolu ifadesi eklediler, Meslek liseleri de aynı…
Tek değişmeyen tür İmam Hatip Liseleri oldu.
Yani tamamının adı son 12 yılda değişti. Hepsi son 12 yılda kurulmuş gibi maşallah…
Geçmişle o kadar hesaplaşma vardı ki geçmişteki ismin verilmesinden bile imtina ediliyordu. Örneğin 4+4+4 getirilirken meclise sunulan teklifte İlkokul+Ortaokul yoktu. Çünkü bu kelimeler de eski idi ve İlköğretim Birinci Kademe Okulu ile İlköğretim İkinci Kademe Okulu kuruluyordu. Yani bir ilkokul çocuğu hangi okulda okuduğunu söylerken “Cumhuriyet İlköğretim Birinci Kademe Okulu “ diyecekti. Nasıl odu ise insafa gelindi de ilkokul, ortaokul denildi.
Bu da yetmedi neredeyse cumhuriyet tarihi boyunca 5 yıl olan ilkokul süresi de 4’e düşürüldü.
Eğitimde böyle ya diğer alanlarda;
Ordu’nun Ergenekon, Balyoz… derken beli kırıldı. Sayı azaltıldı ve nihayetinde Polis ordusu kuruldu. Yani ordu da değişti neredeyse…
Yargı zaten şekilleniyor da bir türlü raya girmiyor.
Güçler ayrılığı güçler birliğine hızla gidiyor.
Satılan fabrikalar, Telekom… söylemeye gerek yok…
Sıra bir türlü rejim değişikliğine gelmiyor derken her fırsatta toplum başkanlık sistemine alıştırılıyor ve tereyağından kıl çeker gibi bakanlar kurulu ile şekillendirilmeye ardından seçim ve referandum mutlu sona yürüyor…
Derken Yeni Türkiye gündeme geldi. Yeni Türkiye yeni bir devlet mi acaba diye sormadan edemiyor insan?
Yeni devlet varsa yeni dil de olmalı ne de olsa dilde çeşitliliğin yolu resmiyette de arttırılıyor. Osmanlıca’yı da araya sıkıştırdık mı işlem tamam.
Kılık kıyafet devrimi zaten yıkıldı, sırada harf devrimi var derken takvimi de değiştirelim ve hicri olabilir aslında…
Sıra bayrak ve milli marşta mı? Bayrağa bir iki renk daha katılır, marş da değişebilir mi acaba?
Başkenti unutmayalım, paranın başkenti adı altında İstanbul’a mı kayacak diye düşünmek çok mu ütopik olur?
Yeni anayasa çalışmalarında da değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen madde olmasın deniliyordu ya…
Önce 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramına alternatif bulundu ve Kutlu Doğum Haftasını kaydırdılar bu döneme. Hani dinimize göre takvim hicri idi, hani doğum günü kutlamak günah idi diye sormaya bile gerek yok.
Yetmedi diğer bayram kutlamaları da kalktı zaten…
Çankaya Köşkü gitti yerine, Ak-Saray geldi.
Türk Lirasını bile TL olarak yazmıyoruz artık.
T.C. Ziraat Bankasından T.C.Kalktığına göre kısa sürede Y.T.Ziraat Bankası olabilir mi dersiniz?
Bakanlık adları bile değişti eskiden,
Adalet bakanlığı kaldı adaleti mi atalet mi malumunuz,
İçişleri var yorum sizin,
Dışişleri var yorum sizin,
Sağlık var yorum sizin,
Milli Eğitim var ‘milli’ si düştü,
Maliye var noktasının düşmesi an meselesi…
Bir zamanlar paralelin başı ülkeye halife olarak girer mi diye düşünülürken başkanlıkla gelecek padişah neden halife olmasın? Ve böylece halifelik neden geri gelmesin?
Ya sonrası peygamber benzetmesi yapıldığına göre son peygamber?
Haşa haşa neler düşünüyorsunuz din mi değişecek, yolsuzluk, hırsızlık suç değilken günah olmaktan da mı çıkarılacak yok canım abartmayın dinden çıkacaksınız zındık olacaksınız valla…

–

Maksut BALMUK
Eğitim İş İst.1 Nolu Şube Y.K.Üyesi