Dolar : Alış : 32.4742 / Satış : 32.5327
Euro : Alış : 34.7084 / Satış : 34.7710

HAVA DURUMU
hava durumu

istanbul

- Hoşgeldiniz - Sitemizde 25 Kategoride 648 İçerik Bulunuyor.

HABER

UĞUR MUMCU’NUN ARDINDAN

29 Ocak 2014 - 1.543 views kez okunmuş
Ana Sayfa » Anmalar»UĞUR MUMCU’NUN ARDINDAN

24 Ocak 1980’de açıklanan ekonomik kararlar, uluslararası sermayenin ülkemize dayattığı ekonomik soygunu gerçekleştirebilmek için ülkemizde yükselen devrimci muhalefeti bastırması gerekiyordu. Bunun için 12 Eylül 1980’de gladyo eliyle faşist askeri darbe gerçekleştirildi. Faşist askeri darbenin yönetiminde devrimciler katledildi, idam sehpalarına gönderildi, işkencelerden geçirildi. Aydınlar, yazarlar, sendika yöneticileri yıllarca cezaevlerinde tutuldu.

 

Emperyalist güçler, sömürü düzenlerini sürdürebilmek için, yükselen devrimci harekete karşı panzehir olarak dinci yapılanmayı uygun gördü. Kuşatma amacı ile yeşil kuşak projesini hayata geçirdiler. Afganistan, Pakistan gibi ülkemizde de dinci örgütleri palazlandırdılar. 1989 yerel seçimlerine gelindiğinde halk, üzerindeki ölü toprağını atarak, emperyalistlerin kukla partisi ANAP’a büyük bir ders verdi.

 

Emperyalistlerin gerici kuşatmasına karşılık aydınlar, Cumhuriyet devrimlerine sahip çıkabilmek, karanlığa karşı aydınlığın önünü açabilmek için 1989 yılında ADD’yi (Atatürkçü Düşünce Derneği) kurdular. Planlarının bozulacağını anlayan emperyalist güçler, 1990 yılında ADD ilk Genel Başkanı Muammer Aksoy’u, ADD kurucularından Bahriye Üçok’u, kitapları ve yayınlarıyla din konusunda toplumu aydınlatan emekli müftü Turan Dursun’u katlettiler.

 

Uğur Mumcu, emperyalist güçlerin Türkiye’de önünü açtığı tarikatlar, gericiler ve bölücüler hakkında yazdığı yazıları ile açık oturumlardaki konuşmaları ile önemli bir engeldi. 24.01.1993 tarihinde PKK lideri Abdullah Öcalan’la MİT arasındaki ilişkileri keşfeden ve bu konu üzerinde çalışan Cumhuriyet gazetesi yazarı Uğur Mumcu, bombalı saldırı ile katledildi. Yine aynı yılın Şubat ayında ABD’nin PKK’ya lojistik ve silah desteği sağladığını açıklayan Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis, gladyo tarafından uçağı düşürülerek katledildi.

 

Kamuya ait olan işletmelerin, uluslararası sermaye tarafından ele geçirilmesi için sorgulamayan, direnmeyen bir topluma ihtiyacı vardı. Bu, ancak şükreden, bu dünya için değil, dini inançları gereği ölümden sonraki dünya için yaşayan bir toplumla mümkündü. Emperyalist güçlerin planlarına direnen aydınların katledilmesi ile ülke, gerici bir yapılanmaya karşı dikensiz gül bahçesine dönüştürüldü.

 

1980 darbesinden sonra gelen iktidarlar eliyle kamu kuruluşları, uluslararası sermaye ve işbirlikçilerinin eline geçti. Bu talan  ve soygun düzeni AKP iktidarı ile doruk noktasına ulaştı.

 

Emperyalist güçlerce katledilen, başta Uğur Mumcu olmak üzere tüm şehitlerimiz, toplumsal aydınlanmanın birer tohumları oldular. Bu tohumlar 2013 Haziran’ında olduğu gibi başak tarlalarına dönüştü.

 

Bu savaşta yere düşen her aydınımız, her gencimiz gericiliğin, bölücülüğün, bağnazlığın ve karanlığın karşısında birer aydınlanma tohumudur.

 

Şairimiz Hasan Hüseyin’in dizelerinde dediği gibi;

Ekilir ekin geliriz

Ezilir un geliriz

Bir gider bin geliriz

Beni vurmak kurtuluş mu?

 

Selam olsun karanlığa karşı aydınlık için mücadelede yere düşenlere!

Bu yazıyı paylaş
İlgili Terimler :