Dolar : Alış : 32.1534 / Satış : 32.2113
Euro : Alış : 34.6600 / Satış : 34.7224

HAVA DURUMU
hava durumu

istanbul

- Hoşgeldiniz - Sitemizde 25 Kategoride 648 İçerik Bulunuyor.

HABER

ŞUBE YÖNETİCİMİZE GEZİ SORUŞTURMASI

20 Şubat 2014 - 1.226 views kez okunmuş
Ana Sayfa » Anasayfa»ŞUBE YÖNETİCİMİZE GEZİ SORUŞTURMASI

               İktidarın Gezi Korkusu ve paranoyası 9 ay geçmesine rağmen hala sıcaklığını koruyor. 8 Temmuz 2013 Perşembe günü arkadaşıyla buluşmaya gittiği taksimde, Vali Hüseyin Avni Mutlu’nun parkı halka açıp tekrar kapatması sonrası başlayan protestolar sırasında bulunduğu mekandan keyfi ve hukuksuz biçimde gözaltına alınan, özgürlüğ ünden ve hürriyetinden 3 gün mahrum bırakılan, gözaltında polislerce darpedilen,çıplak arama hukuksuzluğuna maruz bırakılan Şube Basın Yayın TİS sekreterimiz Sevil Kahraman’a İl eğitim denetmenlerinin ön inceleme raporu ardından İlçe Milli Eğitim
Müdürlüğü tarafından soruşturma başlatıldı.

               Daha önce valilik şikayeti başlatılan incelemede 2 defa ifade veren şube yöneticimize, 5 şubat 2014 tarihli  İlçe Milli Eğitim soruşturma yazısında, 8 Temmuzda gözaltına alınması, üzerinde ‘’baret, deniz gözlüğü, gaz maskesi’’ bulunması ve gözaltında iken ‘’polislere direnmesi’’ konularında soruşturma açılmış ve savunması istenmiştir.

 

Şube yöneticimiz gözaltında hukuksuz biçimde 3 gün tutulmasının ardından 11 Temmuz Perşembe günü savcılıkça serbest bırakılmış, savcılığın ilgili soruşturmasında ise ,polise mukavemet iddialarının tamamen soyut olması, suç işlendiğine dair herhangi bir delil bulunmaması gerekçesiyle dosyaya diğer gözaltına alınan Taksim Dayanışması üyeleriyle beraber takipsizlik kararı çıkmıştır.

 

Savcılığın herhangi bir suç olmadığına dair kararına rağmen, MEB’in aynı konuda soruşturma açması tamamen keyfidir ve hukuki dayanağı olmayan bir soruşturmadır. Bu idarenin çalışanına karşı Mobbing uyguladığının açıkça ıspatıdır.

 

Ayrıca Verili mevzuatımıza göre, bir kamu görevlisi hakkında görevi ile ilgili olmayan konularda disiplin soruşturması başlatılamaz. Zira disiplin amiri, kamu görevlisinin sosyal yaşamda “terbiye” etme ya da başka bir deyişle göreviyle ilgili olmayan hukuk normlarına uymaya zorlama hak ve yetkisine sahip değildir. Görevle bağlantısı olmayan hukuk kuralı ihlallerinin karşılıkları ve soruşturma görev ve yetkilileri Türk Ceza Kanunu, Kabahatler Kanunu, Vergi Kanunu, vs gibi yüzlerce onlarca mevzuatta iddianın karşılığı olan eylemin tipine göre düzenlenmiştir. Örneğin kırmızı ışıkta geçen ya da komşusuna hakaret eden bir kamu görevlisi hakkında, fiillerin görev ile ilintisi olmaması nedeniyle disiplin soruşturması açılamaz. Aksi uygulama ağır bir hukuk ihlali olup, bu tür bir keyfiyete yol açan kamu görevlilerinin cezalandırılmasını gerektirir.

 

Kaldı ki MEB, ‘’deniz gözlüğü, gaz maskesi ,inşaat kaskı’’ gibi o dönem neredeyse tüm halkın yanında taşımak veya sürekli polis müdahalesi olduğu günlerde satın almak zorunda kaldığı bu malzemeleri bir suç delili gibi lanse ederek suç yaratma peşine düşmüş ve bu malzemeleri bulundurmak bir suç deliliymiş gibi soruşturma konusu yapmıştır.Kaldı ki şube yöneticimiz bu malzemeleri o gün çıkan arbede sırasında yerden bularak alıp, yaralanma ihtimaline karşı çantasına koyduğunu bütün ifadelerinde de belirtmiştir.

 

Bilindiği gibi onlarca vatandaşımız polisin aşırı şiddet kullanımı sonrasında kör olmuş, felç geçirmiş, beyin kanaması yaşamıştır ve maalesef yaşamını yitiren gençlerimiz olmuştur. Böyle bir ortamda kişinin can guvenliğini sağlamak için yerden bulup çantasına koyduğu kask ve basit biber gazı maskesi, suç deliliymiş gibi sunulması hukuka da mantığa da mahkeme kararlarına da uygun değildir.

 

Bu konuya dair daha önce görulen 09/12/2013 tarihli ( ISTANBUL 50. ASLIYE CEZA MAHKEMESI Dosya-Karar No: 2013/460 Esas – 2013/790) davada ,mahkeme beraat verdiği sanıkların üzerlerinde çıkan, gaz maskesi, inşaat kaskı, deniz gözluğu gibi malzemelere dair gerekçeli kararında …….. ‘’2911 sayılı yasanın 23/b maddesinde yazılı kesici, delici, asındırıcı, yaralayıcı, bogucu, yakıcı maddeler olmadıgı, bu maddelerin iddianame içeriginde de yazıldıgı üzere eylem sırasında güvenlik kuvvetlerinin atmıs oldukları göz yasartıcı gaza karsı yanlarında bulundurdukları sabit oldugundan ……ayrı ayrı beraatlerine karar verilmistir’’ şeklinde karar vermiştir.

 

Şube Yöneticimiz Sevil Kahraman hakkında açılan soruşturmanın takipçisi olmakla beraber, bu hukuki dayanağı olmayan soruşturma sonucu herhangi bir hukuk dışı ceza verilmesi durumunda idari mahkemeye başvuracağımız bilinmelidir. Hukuki olmayan keyfi göz altıların sebebi baskı, yıldırma, korkutma olduğu gibi, devlet memurlarına ve sendika yöneticilerine Gezi Eylemleri nedeniyle açılan bütün soruşturmalar verilen butun cezalar da baskı, yıldırma, korkutma amacı gütmektedir. Protesto yapmak yasal bir hak olduğu gibi, keyfi gözaltılar da ; hukuksuzluğun, korkutmanın,yıldırmanın birer aracı haline getirilmek istenmektedir.
Mobbing amaçlı,hukuk dışı soruşturmalarla üyelerimize yapılan baskılara boyun eğmeyeceğimizi, antidemokratik uygulamalarla kendine muhalif herkesi korkutmanın ağına düşmüş ihtilal dönemini andıran şu günlerde, baskının, yıldırmanın, korkutmanın,fişlemenin, cezalandırmanın,yok etmenin,susturma çabalarının, kısacası bu karanlık diktanın karşısında dimdik duracağımızı ve boyun eğmeyeceğimizi sonuna kadar yüksek sesle haykırmaya devam edeceğimizi kamuoyuna duyururuz.
998526_564957083554845_1736339826_n

Bu yazıyı paylaş
İlgili Terimler :